Blog Arşivleri

HZ. MEHDİ (A.S.) KAFKASYA’DAN GELECEKTİR

blue-morpho-butterflies

“MÜSLÜMANLARDAN BİR ZAT (HZ. MEHDİ (A.S.)) GELECEK, BU ZATIN ŞEREFİ KAFKASYA’NIN EN ULUDAĞINDAN ETRAFA GÜNEŞİN ŞUAI (ışık hüzmeleri gibi) GİBİ ŞULENİSAR OLACAKTIR (etrafa ışıltılar saçacaktır).

(Osman Yüksel Serdengeçti, Mabedsiz Şehir, Serdengeçti Neşriyatı: VI, s.107)

TELAŞLANMAK ŞEYTANIN ALDATMACASIDIR

İman etmeyen insanlar şeytanın etkisiyle birçok yanlış bilgiyi öğrenir ve bunları hayata geçirirler. Bu bilgilerin etkisiyle kendilerine zarar veriyor olsalar bile bu kötü özelliklerini karakterlerinin bir parçası zannettikleri için değiştirme gereği duymazlar. Örneğin ‘telaşlanmak’ onlar için bir karakter özelliğidir. Nitekim bu özelliklerini kabullendikleri için gün içinde çok çeşitli korku ve tedirginlikler yaşarlar. Hatta beklemedikleri bir olayla karşılaştıklarında akıllarını kapatacak kadar telaşlanır, nasıl davranacaklarını bilemezler. Bu yapılarını o kadar kabullenmişlerdir ki ruhen kendilerine yaptıkları baskının vücutlarında da çok olumsuz etkileri olur. Telaşlanmalarının sonucunda Bu yazının geri kalanını okuyun

Peygamberimiz (sav) ‘in zorluklar karşısındaki güzel sabrı

Hz. Muhammed (sav), peygamberliği boyunca türlü zorluklarla karşılaşmıştır. Kavminden inkâr edenler ve müşrikler ona karşı son derece incitici sözler söylemişler, hatta büyücülük ve delilik gibi ithamlarda bulunmuşlardır. Bazıları da Peygamberimiz (sav)’i öldürmek dahi istemiş ve bunun için planlar kurmuşlardır. Buna rağmen, Peygamberimiz (sav) her kültürden ve karakterden insanı eğitmeye, onlara Kur’an’ı, dolayısıyla güzel ahlakı, güzel tavrı öğretmeye çalışmıştır.

Kur’an ayetlerinde bildirildiği gibi, bazı kişiler en temel görgü kurallarından dahi habersiz oldukları için Peygamberimiz (sav) gibi ince düşünceli, üstün ahlaklı bir insana sıkıntı verici tavırlarda bulunabileceklerini düşünmemişlerdir. Peygamberimiz (sav) ise tüm bunlara karşı büyük bir sabır göstermiş, her durumda Allah’a yönelerek Allah’ın yardımını istemiş ve mü’minlere de sabrı ve tevekkülü tavsiye etmiştir.

Allah, Kur’an’da Peygamber Efendimiz (sav)’e birçok ayeti ile, inkâr edenlerin söylediklerine karşı sabırlı olmasını şöyle tavsiye etmektedir: Bu yazının geri kalanını okuyun

İMANIN KALBE YERLEŞMESİ

Samimiyetsiz kişilerin imanları belirli şartlara bağlı iken, kamil iman sahipleri kayıtsız şartsız iman ederler. Şartlı iman eden kişiler, ancak nimet içerisinde olduklarında ve tüm olaylar kendi istedikleri gibi geliştiğinde dine sadık kalır ve güzel ahlakı taklit edebilirler. Ancak nimetlerde bir eksilme olduğunda ya da herhangi bir zorlukla karşılaştıklarında kolaylıkla dinden taviz verebilir ve sadakatlerini bozabilirler. Kamil iman sahipleri ise, Allah’a olan inançlarında ve sadakatlerinde güzel bir kararlılık gösterirler. Bunun altında yatan asıl sebep, onların “kesin bir bilgiyle” iman ediyor olmalarıdır. “Kesin bir bilgiyle iman etmek”, kişinin, Allah’ın ve ahiretin varlığına, aklı, kalbi ve vicdanıyla kesin olarak kanaat getirmiş olmasıdır. Kuran’daki “Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar” (Bakara Suresi, 4) ayetiyle de, iman edenlerin bu özelliği vurgulanır.

Kamil imanın farklılığı, vicdanın tam kapasitede kullanılmasıyla kendini belli eder. “Vicdan” her zaman Allah’ın emirleri doğrultusunda hareket eden ve kişiyi sürekli doğru olana davet eden bir sestir. Kamil iman sahibi her durumda vicdanının sesini dinler. Bu da onun daima Kuran’a en uygun ve Allah’ın en hoşnut olacağı ahlak ve tavırları ortaya koymasını sağlar.

Sizi kim yarattı? Sahip olduğunuz bedeni, gözlerinizin, saçlarınızın rengini size kim verdi? Bu yazının geri kalanını okuyun

Müminler ‘Boş ve yararsız olan sözü’ işittikleri zaman ondan yüz çevirirler…

Boş konuşma, içinde Allah’ın anılmadığı, Allah’ın rızasının gözetilmediği, insanın ahiretine bir fayda sağlamayan konuşmalara denir. Hiçbir faydası olmadığı ve ruha da sıkıntı verdiği halde cahiliye insanı, vaktinin büyük bir kısmını boş konuşmalar ile geçirir. İnsanları biraraya geldiklerinde boş konuşmalarla oyalamak, şeytanın en büyük hilelerinden biridir. Bu yöntemle şeytan, insanları Allah’ı anmaktan alıkoymak, Allah’ın etrafta Kendi varlığının delilleri olarak yarattığı sayısız ayet ve mucizeyi görmelerini, tefekkür etmelerini, yaratılış amaçlarını düşünmelerini engellemek ve ahiret için kullanmaları gereken değerli zamanlarını boşa harcatmak ister.

Bu yazının geri kalanını okuyun

“İnşaAllah” demek

 

Allah insanları zamana ve mekana bağımlı olarak yaratmıştır. Ancak Allah, zamanı ve mekanı zaten Kendisi yarattığı için bunlardan münezzehtir. Ve ikisini de dört bir yandan sarıp kuşatandır. İnsan yaratılışı gereği zamanın ve mekanın içinde yaşamak zorundadır. Hiçbir zaman, hiçbir şekilde bu durumunu değiştiremez. Ancak Allah zamanı ve mekanı hem içten hem de dıştan görür ve kontrolü altında bulundurur. Bu yazının geri kalanını okuyun

350 MİLYON FOSİL EVRİMİ YALANLIYOR

KURAN’IN BILIMSEL MUCIZELERINI GÖRÜP MÜSLÜMAN OLANLAR

ADNAN HOCA AVRUPA’YI AYAĞA KALDIRDI