Blog Arşivleri

ALLAH’IN İSİMLERİ -HALİM ( Çok yumuşak olan)

al 4

İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden geri dönenleri, kazandıkları bazı şeyler dolayısıyla şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti. Ama andolsun ki, Allah onları affetti. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, yumuşak olandır. (Al-i İmran Suresi, 155)

Şu an dünyada yaşayan insanlara, kendilerini yaratan Allah’ın gönderdiği bir kitap vardır. O’nun Katından gönderilen, hükümleri korunmuş olan bu kitap, son hak kitaptır. Allah bu kitabın içinde dünyada yaşayan insanlara neler yapmaları gerektiğini açık açık belirtmiştir; uymaları gereken emirleri, sakınmaları gereken yasakları bildirmiştir. Üstelik bu kitaptaki emirlere uyarak hayatını Allah’ın rızasını kazanmak için çalışarak geçirenlerin sonsuza kadar cennette kalacaklarını müjdelemiştir. Uymayanların ise -Allah’ın dilemesi dışında- sonsuza kadar içinde kalacakları cehennemi ve onun içindeki azapları tüm ayrıntılarıyla anlatmıştır. Bu yazının geri kalanını okuyun

Allah’ı hamd ile tesbih edip bağışlanma dilemek…

Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler. (Nahl Suresi, 61)

Ayette zulümleri nedeniyle insanların sorguya çekilmeleri halinde, yeryüzünde istisnasız tek bir canlının bile kalmayacağından bahsedilmektedir. Buna iman edenlerin de dahil olduğu çok açıktır. O halde hiçbir mümin kendini hatasız ve günahsız göremez. İman edenler de, gün içinde bilerek ya da bilmeyerek pek çok hata yapabilirler. Aklının, imanının, şuurunun derecesine göre bu hata ve günahlar az ya da çok olabilir. Ancak hiç kimse kendini hata yapmaktan müstağni göremez. Kendini kusursuz ve mükemmel görmek başlı başına bir hata olur. Kuran’da bu tarz bir kusursuzluk iddiasının Firavunlara özgü sapkın bir anlayış olduğu bildirilmiştir. Bu yazının geri kalanını okuyun

Belirlenmiş vakitlerde hamd etmek ve Allah’ı tesbih etmek

Hamd ve Allah’ı tesbih etmek müminin hayatının bir parçasıdır. Hamd, her türlü övgü, yüceltme ve iltifata layık olanın yalnızca Allah olduğunu, tesbih ise Allah’ın, akla gelebilecek ya da gelmeyecek her türlü eksiklik, kusur ve hatadan uzak ve münezzeh olduğunu hem dil hem de kalp ile tasdik etmektir.

Hamd ve tesbihin yalnızca müminlerin değil, aynı zamanda bütün kainatın bir ibadeti olduğu ayetlerde şöyle haber verilir:

Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O’nu tesbih eder; O’nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır. (İsra Suresi, 44) Bu yazının geri kalanını okuyun

SAYIN ADNAN OKTAR’IN ANLATIMIYLA ALLAH’I ZIKRETMENIN GÜZELLIGI

Allah’ı zikrederken, “SubhanAllah, SubhanAllah, SubhanAllah” diyeceksiniz. Zikirde bir sır vereyim: “SubhanAllah” derken bayram sevincini duyacaksınız. Çünkü sen uyuyorsun, Allah uyanık. O’nu uyku tutmuyor. Ne güzel! Bütün kainat, evin, barkın, çoluğun çocuğun, kardeşin, bütün dünya selamette sen uyurken. Bedenin selamette. Ne sevinçli!

Sonsuz bir aklın kontrolündesin ve O’na teslim olmuşsun. Ne güzel elhamdülillah. Bu yüzden SubhanAllah’ı sevinçle söyleyeceğiz, namaz sonundaki tesbihatlarda manasına kilitlenip, manasına derinlik vereceğiz.”

“Allah-u Ekber” derken, coş sevinçten. Televizyonu Allah yaratmış, bardağı Allah yaratmış. Televizyondaki görüntüleri, sesi Allah yaratıyor. Büyük, çok büyük, pek büyük. Büyüklüğüyle sevin, gücüyle sevin Allah’ın. Beynin ferahlasın, beynin, ruhun bayram etsin “Allah-u Ekber” dedikçe. Ne büyük bir sevinç! Böyle büyük bir gücün, Allah-u Ekber diyorsun, büyük Allah’ın kontrolündesin ve O’na emanetsin. Ne ala, ne güzel.

Zikirde, Elhamdülillah denilir. İki ayağının üzerinde yürüyorsun elhamdülillah dersin, gözlerinle görüyorsun elhamdülillah dersin, dilinle konuşuyorsun, elhamdülillah, Allah rızkını veriyor elhamdülillah, televizyonda sohbet dinliyorsun elhamdülillah.

Domates geliyor kıpkırmızı, gayet tatlı üzerine tuz döküyorsun elhamdülillah. Domatesi bölüyorsun elhamdülillah. Biber lezzetli, ne kadar güzel elhamdülillah.

“Elhamdülillah bayramı” yaşayacaksınız. Elhamdülillah bayramı, beyne, kafaya, ruha, her şeye şifadır. Elhamdülillah.

Zikirde, “Estağfirullah, estağfirullah, estağfirullah” denir. Çünkü hepimiz insanız, sürekli günaha giriyoruz. Üstünden tonlarca yük kalkar. Bayramdır estağfirullah. Çünkü Allah, “affedeceğim” diyor. Sen de “Estağfirullah” diyorsun. Affettiğinde cehennem sana haram kılınıyor. Başka da yer yok, cennetten başka yer yok. Cehennem haram kılınınca başka bir ara yer yok. İlla ki cennete gideceksin o zaman, inşaAllah. Onun sevincini yaşarsın elhamdülillah diyerek. (6 0cak 2011, A9 TV)